Bugün sizlere hayvanlardan "omurgalı hayvanlar"ın sınıflandırılmasını anlatacağım. Yalnız bu konuyu biyolojik olarak değil, azıcık sosyolojik işleyeceğiz.OMURGALI HAYVANLAR 5e ayrılır:
Balıklar:
Bu gerizekalı erkek türüne aşık olabilirsiniz. Akvaryuma koyup izleseniz çok hoş ama etinden yararlanıyım, ızgara yapıyım deseniz doymazsınız. Çünkü salak abi bi kere. İyidir, esprilidir, hoştur ama boştur. Tembeldir. Hayalperesttir. Üniversiteden mezun olduktan 3 yıl sonra denk geldiğinde bir daha konuşursun, "heea iş arıyorum hala, yok daha askere gitmedim" der. Deve kuşu çiftliği kurup ülkeye yeni bir sektör getirme (et üretimi falan değil he "deve kuşu ganyan bayii"dir) derdindedirler. Çok akıllı olduklarını sanan balıklar aslında milyarder doğmuş olsalardı belki iş tutturabilirlerdi. Nitekim milyarder değillerdir. Hala sürekli arkadaşlarının evinde yancı olarak kalyorlardır. İyi niyetlidir, temiz kalplidir ama dediğim gibi doymazsınız. Ondan ne koca oluuuur, ne baba. Azıcık başında durmazsanız kadir kıymet bilmezler, seni unutur hemen başkasından hoşlanmaya başlarlar. Hayvan adı üstünde "balık hafızalı" işte, napsın. Seni aldatmazlar ama fikren aldatırlar.
Belki de aldatır da onu da unuturlar.
Kurbağalar:
Bunlar çok sikkodur. Hem karada hem suda yaşarlar, böyle ayrı bir yavşaklık vardır. Nabza göre şerbet verirler. Bir bakarsın mahalleden elemanlarla Hacıhüsrev'de kenevir arar, bir bakarsın ertesi gün blazer ceketiyle Riddim gecelerinde kız tavlar. Kurbağaları öpmeye kalkmayın, prense dönüşmezler. Bunlara ancak dişi kurbağalar aşık olur yani siz rahat olun. Ha bunlar size yapışır mı, yapışır. Ama dokunmayın, unutmayın kurbağalar SİĞİL bırakır! :) Size geldi mi "uu baby, Im out of your league" diyin. 3 gün zaten cümlenin Türkçesini translate etmek için uğraşacak, 4. gün kenevirden kafa olduğu için sizi unutacak, 5. gün bir Burger King gülüyle çıkmaya başlayacak.
Sürüngenler:
Şöyle açıklayayım; çirkin görünümlüdürler, her erkek gibi olduğudan akıllı olduklarına emindirler fakat baya kıttırlar, komplekslidirler. Öyle böyle değil baya karaktersizdirler, arkandan iş çevirirler. Ama benden size güzel haber, Darwin'in evrim teorisine göre doğaya uyumlu tür yaşar, kusurlu türün soyu tükenir. Yani bu yaratıklar bir 200 seneye falan bitecekler. Fakat bukalemun gibi çok güzel kendilerini saklar, "gibiymiş yaparlar". Öyle rol yaparlar ki onların aslında sürüngen olduklarını anladığınızda 3-4 aydır falan çıkıyorsunuzdur. Şekil meraklısıdırlar, millete nasıl hava atacaklarını şaşırırlar. Kızlar, bu canlılarla "aldatmaz, etmez" diye güvenerek ilişkiye başlarlarken, aslında tipsiz erkeklerin yakışıklılara kıyasla daha çok aldattığını (komplekslerinden dolayı) sanki 'tahin helvası yerken kola içmiş' mide bulantısıyla öğrenirler. Sizi paçoz paçoz kızlarla aldatırlar da aldatırlar, siz çocuğu kıskanmadığınız için hiç araştırmazsınız bile ama onlar sizi kandırdıklarını düşünerek egolarını tatmin ederler. Hatta bir de sizi bu kaldırım çiçekleriyle arkadaşıymış gibi tanıştırırlar, hatta aynı masaya bile oturturlar. Yılan gibidir bunlar, başını küçükken ezmezseniz büyüdüklerinde gelir sizi sokarlar. Zehirleri öldürmez ama süründürür. Sürünmeyin. Yoksa aylar sonra arayıp "tsssss nağber yaa tıssssssss" diyebilir veya gittigidiyor hesabınızı yıllarca psikopat gibi takip edip mesaj atabilirler.
Kuşlar:
Kafese koy, kaçmasın. Çünkü kaçar bu manyaklar. Hoşturlar, yakışıklıdırlar, akıllıdırlar. Çalışkandırlar, hatta otistik olmalarından şüphe edebileceğiniz kadar çok çalışmıştırlar, sular seller gibi ezberlemiştirler. Yani baksanız sorumluluk sahibi bir eş ve baba olabilirler. Düzgün çocuklardır, sizi seveler, siz de onu seversiniz. Sıkıntı şu ki dengesizdirler. Nazlıdırlar. Şimdi çok kişi kaldırabilir ama kimi kızlar "İlişkide kadın tarafı naz yapar sana noluyo?", der ve o iş öyle aksar. Muhtemelen 5 kere çıkıp ayrılırsınız. Yani bilmiyorum, bu kuşların olgunlaşmasını beklememiz lazım heralde, işte o zaman bir yuva kurarlar. Tabii gidip göçmen kuşları seçmezseniz; onlar kurtarılamaz playboy oluyorlar. (hayır bunu okuyan erkek dostum, sen playboy değilsin. Playboylar 30 yaş üstü karizmatik, zengin, zeki ve baya bekarlar) Herneyse, dediğim gibi bu kuşları kafese koymazsan gider başka kızların başına konarlar. Ha posta güvercini gibi yine sana dönerler mi? Dönerler. E sonrasını ister misin, istemez misin sana kalmıştır artık.
(Arkadaşım allah allah yaa hala mı düşünüyosun, hayır sen playboy kategorisinde değilsin..)
Memeliler:
En gelişmiş türdür. İyi ki vardır. Haytalığını gerektiği yaşta (ergenlikte!) yapmış, artık olgunlaşmış, mantıklı ve çalışkandırlar. Kesinlikle en az 1 yabancı dil bilirler, okurlar, kültürlüdürler, farkındalık sahibidirler. Aldatmazlar, aldatmanın özgüven eksikliği olduğunu bilirler. Beğenilme ihtiyaçlarını başka türlü karşılarlar; işindeki, eğitimdeki, hayatındaki başarılarıyla. Elini tuttuğu insanın sorumluluğunu almıştır artık, güven verir ve güvenmek ister. Elleri yüzleri düzgün çocuklardır, nispeten de hoşturlar. Bu ideal erkek türünü niye bulamıyoruz, derseniz aslında buluyoruz. Sadece farketmiyoruz çünkü ya uzun süreli bir ilişkisi varmıştır, ya da uzun süreli ilişkiden yeni çıktı diye hiç alıcı gözüyle bakmamışızdır. Ha memelilerin sorunu nedir? Memeliler kendi yakın arkadaşları içinde çok sevilirler ama çok sosyal değillerdir. Yani onları "kime sorsan göstermez". Haliyle bu canlı türü çok gösterişli kızlara yanaşmazlar. Kendi çaplarında mantık yürütür ve GENELLİKLE uzun zamandır tanıdığı, daha sade, daha az popüler daha uslu kızlara yönelirler. Sıkıntı yok, istisna yapabilirsiniz:)
Peki nasıl tanırsınız? Bir erkeğin balık, kuş ya da kurbağa değil de memeli olduğunu nasıl anlarsınız? Tabii ki güzelliğinizden, hoşluğunuzdan etkilenebilirler ama size gelmezler. Ne zamanki yetenekli veya zeki ve düzgün olduğunuz içi sizi beğenen birini buldunuz, o bir memelidir.
Şimdi okuyan dostlarım "bu ne biçim hiciv?" diye kızmasın lütfen. Adı üstünde bu bir cadı avı. İçimizdeki cadıları ortaya çıkarıp onları avlıyoruz. Bugün anlattıklarımdan belki iyi bir biolog olamazsınız ama daha gelişmiş beyler ve daha kararlı bayanlar olabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder