Sayfalar

24 Kasım 2011 Perşembe

KANGREN KALBE YENİDEN KAN GİTMESİ..


Kangren kalbe yeniden kan gitmesi.
Hücrelerin bir bir yeniden canlanması. Bir buçuk senedir üzerindeki ölü toprağını atması ruhun. Nefes aldığında havadan başka parfüm kokusunu kodlaması beynin. Sinirden değil de heyecandan parmakları ısırması dişlerin.

Sevgili Ahmet Kaya, "bahardan mı yoksa aşktan mı?" diye saçmalayacak şimdi bana. Nitekim şuan kıştayız.
(Bkz: A.Kaya, Ağladıkça)




Baktığını artık görmeni sağlar aşk. Öğretildikçe öğrenme isteğini arttırır. Çok bileni çok yanıltır. Ama bir çok budalayı da çok akıllandırır. Çok asabileri çok yumuşatır, çok şımarıkları çok olgunlaştırır. Çok büyükleri de çok küçültür. Arkadaşlarını daha çok sevdirir sana, ailene daha çok taptırır. Uzaktakileri daha çok özletir, vesaire vesaire...

1 dakika, buldum. KAHKAHADIR AŞK.
Bir lafım vardır, hep söylerim. "İçten bir kahkaha ömrü bir sene uzatır."
Kimbilir gerçek bir aşk neler yapar ömrümüze.

Okuyucular sanmasın ki "aşık olmuş blog sahibesi". Olmadım. Neden mi bu heyecan? "Olabilirim". Olabiliyorum. Hücreler yeniden canlandı, ruh üzerindeki ölü toprağını attı, beynim parfüm kokularını kodlar oldu... İçgüdü meselesi bence. Ruh olgunluğunu tamamladığında vücut kendini hazırlar. Annelik içgüdüsü gibi! (Bebek sümüğü görünce viykleyen kız, ruhsal olgunluğunu tamamladığında bir bakmış annelik dürtüleri başlamış, gördüğü bebeleri yalayası gelmiş falan.) Sanırım tamamen hormonal.

Hepimizin duvar yazısı gibi bildiği bir mısrası var Murathan Mungan'ın; "Kanayan yaralarına kan dursun diye başka bedenler basarsan, mikrop kaparsın." der. Hastalıklı ilişkiler hep böyle başlar. Hem hastalıklı sevgililer, hem hastalıklı arkadaşlar. Yanlış insanları yanlış yerlere koyarız. Mikrop kaparız. O parçalarımıza kan gitmez. Ya keser atarız. Veya ölürüz.

Ya da bir süre yalnızlığa karar verirsin. Belki de bu hatalarının diyetidir. "Cezan ne kadarsa o süreyi çeker ve ÇIKARSIN" gibi düşün. O ruhunu nadasa bırakırsan emin ol seneye daha verimli olur. Sonra çiçekler büyür.
Ruh olgunluğunu tamamlayınca vücut da artık kendini hazırlamaya başlar.
İşte şimdi, hücrelerin bir bir yeniden canlanır. Ruh üzerindeki ölü toprağını atar. Beyin, nefes aldığında havadan başka parfüm kokusunu da kodlar.. Dişler, sinirden değil de heyecandan ısırır parmakları.
Kangren kalbe kan, yeniden gider..
Kalp atmaya başlar..
Hazırsındır..


Hiç yorum yok: