Sayfalar

11 Aralık 2011 Pazar

İnsanlık için küçük- bizim için büyük 1 adım: ERKEKLERİN NEDEN ALDATTIĞINI BULDUK!!!



******Samantha der ki "Ah tatlım, seni seviyorum. Ama kendimi daha çok seviyorum."******


Aylardır ufak çaplı bir araştırma yapıyorum. Karşı cinsten dostlarıma sorular soruyor, geçmişlerini araştırıyor, kimi zaman psikanalizler yapıyorum. (!? uu beybi yıkılıyorum) Gerek kendi, gerek kız arkadaşlarımın geçmişte yaşadıklarından yola çıkarak ortaya inanılmaz bir tez attım ve doğruluğunu kanıtladım. Çok karmaşık sandığımız bir sorunun cevabını sonunda buldum: ERKEKLER NEDEN ALDATIR?



Klasik cevap 1) Yieağ ihtiyacımız olduğu için.
Hayır efendim ihtiyacınız yokken de aldatıyorsunuz. Yemezler. Evlisi de aldatıyor bekarı da. Sex de yeme, içme, tuvalet gibi bir ihtiyaçsa evde buzdolabı da var, klozet de. Olmadı- geç.
Klasik cevap 2) Bizim doğamızda var, yaradılış olarak döllerimizi dağıtmamız lazım.
Bayılıyorum bu her şeyin başlangıcını mağara adamlarına dayandıranlara. Biraz itelesen "erkek kadından daha üstündür, erkek kadını dövmelidir"e kadar luk luk luk dökülüveriyorlar. Bir gün sıkıldığınızda deneyin bak, içlerindeki kaptan mağara adamını direkt salarlar çayıra.. Hayır kardeşim, dölünü dağıtmadan haber ver de sevgilin senden ayrılsın. Yeni ufuklar seni beklesin de bu limanı meşgul etme bari. Aldatma ya efendi ol, taş devri biteli çok oldu. Medeni ol.
Klasik cevap 3) E gelene git demek erkekliğin şanından değildir.
Aaaaaa sen nereden girdin araya lan liseli? Yürü git serveti fünun edebiyatı çalış, ergenus..

Klasik cevap 4)Hep aynı tatlar insan sıkılıyo yeeav.
Meali; "Kişiliğim tamamlayamadım. Hayatta yetersiz olduğum için kendi üretimlerim egomu tatmin etmiyor. Karşı cinsten alabildiğim kadar ilgiye muhtacım. Zaten çocukken annem de beni pek sevmemişti." E doğrudur Allah yanındakine sabır versin, senden bir tezek olmaz. 
Klasik cevap 5) Başkasından hoşlandım.
Hep mi? Abi helal olsun her seferinde başkasından hoşlanmak da tertemiz, bomboş bir kafa ister. Tamam başkasından hoşlanabilirsin, bize de oldu, insanlık hali. Ya delikanlı ol, ayrıl da ötekine git. Ben mi öğreteceğim sana. Yazmaya bile üşendim valla. 
Klasik cevap 6) Bizim çocuklara havamız olsun diye.
YOKSA? 
Tabii ki bunu böyle söylemiyorlar. Çünkü çoğunluğun kendileri de bilmiyorlar. O (cheater) cool bi şekilde "Biliyor musun geçen pazar kimleydim?" diyecek, yanındakiler de "vaay yine mi oglum, çapkın mehehe" edasıyla sırtını sıvazlayacaklar. Galiba adamlar bunun için yaşıyorlar! Çok sevdikleri sevgililerini bunun için aldatıyor, hatta kimi zaman çekici bile bulmadıkları süpürgeleri bunun için kabul ediyorlar. Evet belki her şeyi günlük gazete gibi iletmiyorlar ama ellerinde malzeme bulunması, "nargile içerken karrşoo'lar konuyu açarsa" ihtimaline karşı topladıkları bir erzak oluyor.
ERKEKLER, ASLINDA ERKEKLER İÇİN ALDATIYOR!
Evet cevap 6. şık. Yani bu; kızların "aslında kendileri ya da erkekler için değil de diğer kızlar için giyinmesi, süslenmesi" teorisiyle aynı kapıya çıkıyor. Karşı cinse yönelik sanılan hareket aslında "kendi cinsine karşı bir meydan okuma ve güç gösterisi". Erkekler de kendi arkadaşları için aldatıyorlar.

***Kızlar ihtişamlarını güzellikleriyle, erkekler ise libidolarıyla kanıtlıyorlar!***


***Bugünkü yazımı Sex and the City dizisinden küçük bir anektod üzerinden sonlandırmak istiyorum.


İzleyenleri bilirler, bilmeyenler için özetliyorum. Samantha çok çapkın, güzel, çok başarılı ve bağımsız bir kadındır. Yakışıklı ve zengin patronu Richard'a aşık olur ve ilişki yaşamaya başlarlar.
Sonra bir gün Richard'ı başka bir kadınla meaningless sex yaparken basar. Tabi ayrılırlar ama bir süre sonra Richard Samantha'nın gönlünü kazanır ve barışırlar. İkisi de birbirine deli gibi aşıktır. Bu şekilde bir süre devam eder. Bu iki çapkın birbirlerinde ilk monogamist ilişkilerini yaşamaktadırlar.


Sadede geliyorum.. Bir gün bir tatile falan gidiyorlar, bir otelin kral dairesinde kalıyorlar, tabi her şey romantik ve güzel. Gel gör ki Samantha bir kere aldatıldı. Richard'ı her yalnız bıraktığında içine bir kurt düşüyor. Samantha her şeyden şüpheleniyor ve Richard'ı iş üstünde basmaya karar veriyor. Richard'ın odasına bir masözün çıkacağını duyuyor ve arkasından koşuyor. Masözün arkasından koşarken asansörler meşgul ya da arızalı oluyor ve o da kral dairesine yani otelin teras katına merdivenlerden yürüyerek çıkmaya başlıyor. Hatta hiç unutmam o bölümde Richard, Samantha'ya inciden yapılma bir gstring hediye etmiş ve Samantha da giymişti. Dizide şöyle diyordu "Samantha en üst kata merdivenleri tırmanırken "acıdan kramp girmesiyle -orgazm arasında bir yerde"yken kan ter içinde Richard'ın odasına ulaştı."


Samantha Richard'ın kapısını şiddetle açarak içeri giriyor ve bir de ne görsün, Richard kuzu kuzu oturup kitabını okuyor. Şaşırıyor; "Beni aldatmıyor musun?" Adam kızgınlık ve kırgınılıkla karışık, onu aldatmayacağını, ondan başkasını istemediğini söylüyor.
Ama Samantha şu cümleyi kuruyor: "Ah tatlım, seni seviyorum.. Ama kendimi daha çok seviyorum. Buna devam edemem"
Samantha o gün, deli gibi aşık olduğu ve onu aldatmayan adamı terk ediyor..
Çünkü içindeki şüphenin onu onbin parçaya ayırdığını farkediyor.
1 kere daha, o günkü gibi bir gün yaşamayı göze almıyor.


W. Shakespeare'e göre "Güven ruh gibidir, çıktığı bedene asla geri dönmez."
Güven zor bir şeydir, çok kıymetlidir, zor kazanılır, kolay kaybedilir.
İki insan arasındaki en güçlü bağ güven değil de nedir?
Şunu bilin ki aldatmanıza rağmen o kişi hala sizinleyse, hala yanınızdaysa, o sizi kendinden daha çok seviyor demektir. Kıymetini bilin.
Ancak, sizi o kadar da sevmeyen birine yalan söylediğiniz an kulaklarınızda çınlayacak "adios maria" şarkısına da hazırlıklı olmalısınız. Adamı hem sevmiyorum, hem karaktersiz hem de 39 yaşımda değilim. Niye durayım ki? Adios Mariaaa.

7 yorum:

Metanetini Koru dedi ki...

Aslına bakarsan en önemli şeyi yazmamışsın. Erkek ya da kadın farketmez, bazen sadece aldatır insan. Belki entrikanın verdiği adrenalin, belki macera, adı her neyse artık, sırf aldatmak için aldatır insan. Arkadaşlarının haberi bile olmaz belki ama yinede yapar. Hee birde şu var, erkekler yakalandıkları için daha çok aldatan taraf gibi gözüküyor, oysa yakalanmayan kadınlar ? :) bence bunu da bir düşün.

Cadı Avcısı dedi ki...

Hımmm. Yani adrenalin için aldatılır mı diyosun? Çok tekdüze hayatı renklendirmek için mi?
Tabi ki kadın da aldatıyor da bir kere kadın vicdanıyla hareket eden bir yaratıktır. Sevdiği birisini aldatmıyor ya, fakat adamlar sevse de aldatıyor sevmese deeee..

Metanetini Koru dedi ki...

Aynen öyle. Sürekli gittiğin bir kafe yerine belki çok alakasız bir kafeye gider oturursun ve hoşuna gider. Belkide hiç hoşuna gitmez, hep takıldığın yerin kıymetini anlarsın. Heyecan arar insan, değişiklik arar. Ben aramıyorum diyen insan sadece yaptıklarının farkında değildir bence.

Kadın var kadın var yapma :) Aynı şekilde erkek var erkek var.. Hayatında deliler gibi aşık olduğu bir adam olan, ama yinede başkalarıyla birlikte olan kadınlar var. Görüyoruz çevremizde. Ben kadın erkek olayından çok aslında aldatmak kelimesi üzerine konuşuyorum. Yanlış anlaşılma olmasın.

Olayın daha derin boyutlarıda var aslında ama oralar girersem çok uzayacak başın şişmesin :)

forestfire dedi ki...

aldatmak konusunda savunacak yada yorum yapacak durumda değilim ancak tekdüze ilişki konusuna sonuna kadar karşıyım sıkıntılı dönemlerin bile zevki ayrıdır, hatalarımız bizi bir yerde doğruya ulaştırıyor , hani o çok fazla korktuğumuz kendimize hiçbir zaman yakıştıramadığımız ben asla yapmam dediğimiz hatalar var ya işte onlardan bahsediyorum ... Bunlarda biri olarak aldatmayı ele alırsak yaşamayı yada yapmayı çoğu zaman istemediğimiz ancak başımıza gelirse inanılmaz derecede tecrübe kazanacağımız bir durum olabileceğine inanıyorum .Sonuçta kim ne isterse onu elde eder böyle bir durumdan sonra ya tecrübe kazanır bidaha yapmaz pişman olur vs yada yine tecrübe kazanır işi profesyonelliğe döker sonuna kadar yapar ...İşin içinde insan varsa her türlü şey mümkün :)))

Cadı Avcısı dedi ki...

ne güzel söyledin, sıkıntılı donemlerın bıle zevki baskadır dıye:) senin bakıs acınla hatalarımız bizi 1 yerde dogruya olusturuyor derken, aldatarak "aslında doğru durakta mı beklıyorum yoksa 1 sonraki duraga yurusem mı?" kararsızlığından kurtuluyoruz belki de:)

Bir Alışverişkoliğin İtirafları dedi ki...

Çok eğlenceli bir yazı olmuş, güldüm çok :)

Blogumda çekiliş var, NR 39 ayakkabı kazanmak istersen beklerim :)

http://bir-alisveriskoligin-itiraflari.blogspot.com/

Cadı Avcısı dedi ki...

Tesekkur ederimmm canım:) Hemen bakıyorum merak ettimm!